Son zamanlarda özel güvenlik görevlilerine duyulan ihtiyaç artmış, polis ve askerlerin yanı sıra özel güvenlik görevlileri aldıkları eğitim ve yetkileriyle ön plana çıkmışlardır. Site, Fabrika, Okul, AVM gibi toplu çalışma ve yaşama alanlarının güvenliğinin sağlanması, yönetim için  bir keyfiyet değil, kanuni bir zorunluluktur. Yönetimlerin sorumluluğu güvenliğin etkinliğini sağlamaktır.

Söz konusu yerlerde güvenlik hizmeti, kimi zaman yönetimin belirlediği çalışanlar tarafından (Bekçi, Danışman) adı altında sunulurken, kimi zaman ilgili yönetimin iradesi ile özel güvenlik firmalarından hizmet satın alınarak sunulmaktadır. Yöneticiler öncelikle güvenlik elamanı ücret/maliyet pazarlığını değil, güvenlik hizmetini amaç edinmelidir. Neden mi?

Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2020 yılı asgari ücret rakamları ile hesaplanarak belirlenen bekar bir işçinin ki “Özel Güvenlik Görevlisi de işçi statüsündedir” asgari geçim indirimi dahil işverene maliyeti aşağıda sunulan tablodaki gibidir. Unutulmamalıdır ki bu maliyet rakamları içerisinde güvenlik hizmeti verecek şirketin kar payı bulunmamaktadır.

Bazı özel güvenlik firmaları “biz birçok teşvikten faydalanıyoruz, örneğin bayan istihdamı, 18-29 yaş arası genç istihdamı, son 3 ay SGK’sı olmayanların istihdamı veya başka başka teşviklerinden bahsederek bu rakamlar veya daha aşağı rakamlar ile çalışabiliriz” şeklinde teklifte bulunanlar olabilir.

Kanunlar ile verilen teşvikler belirli şartlara ve sürelere bağlanmıştır. Bazen bu şart ve süreler ile verilen teşvikler özel güvenlik firmalarının bütçe politikalarının düzensiz yönetimi gibi nedenler ile kaybedilebilir.

Bu durumlarda özel güvenlik firmaları zararlarının artmaması ve bütçelerini koruma adına işçilerin maaşlarını eksik veya geç yatırma veya çeşitli bahanelerle maaşlardan kesinti yapma, SGK prim günlerini veya ücretlerini eksik veya hiç yatırmama gibi usulsüz yollara başvurmaktadırlar.

Bilinmelidir ki karşılıklı sözleşme imzalayan Yönetim ile Güvenlik Şirketi arasında 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında müteselsil sorumluluk “birlikte sorumluluk” mevcuttur. İş Kanunu 2. Maddesinin 7. Fıkrasına göre “Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanun’dan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olur.”  hükmü mevcuttur.

Burada alt işveren Güvenlik Şirketi; Asıl işveren ise sözleşme imzalayan Yönetimdir. Yasa koyucu, alt işverenlik ilişkisini işçi yararını gözeterek ele almış olup; işçinin, ücret veya diğer haklarını alt işverenden alamaması durumuna karşı asıl işvereni sorumlu tutarak işçileri korumayı amaçlamıştır. Müteselsil sorumluluk gereği, asıl işveren ve alt işverenin sorumluluğu aynı derecede ve borcun tamamına ilişkindir.

Sırf birkaç site sakininin eleştirilerini önlemek, maliyetleri düşük tutarak yönetimde daha uzun süre kalabilmek için bu emek hırsızlığına göz yumup bu tür teklifleri kabul etmeyiniz.

Unutmayın ki alt işveren tarafından çalıştırılan işçi uğradığı zararın tazminini asıl işverenden yani sizden de talep edebileceğinden; bu zararı tek başınıza karşılamak zorunda kalarak asıl mağdur siz olacaksınız.

ŞİMDİ SİZE TEKRAR SORUYORUZ!

UCUZ ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ ALMAK İSTER MİSİNİZ?

Eğer cevabınız “Hayır” ise, bu konularda endişelenmenize gerek yok. Çünkü bizler Atmalı Özel Güvenlik ailesi olarak bir telefon kadar yakınız. Deneyimli, güler yüzlü ve donanımlı özel güvenlik görevlisi personellerimiz, kaliteden ödün vermeyen bir hizmet anlayışımız ve kurumsal yapımız ile sizlere sunacağımız hizmetle alakalı bizleri arayabilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.

Başarının 3 şartı Cesaret, Tecrübe ve Özgüven ise Atmalı Özel Güvenlik olarak hizmetinizdeyiz.